Sanat, en genel anlamıyla, yaratıcılığın ve hayalgücünün ifadesi olarak anlaşılır.Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır.
Sanatçı, toplumun aynası olmalıdır.Yeri geldiğinde toplumda ifşa edilmiş konularla ilgili kurum, kuruluş, şahısları saygı sınırlarını aşmadan kalemine ve sanatına yansıtmalıdır.Bunu yaparken de belli sınırlar çerçevesinde, devlet tarafından kendilerine verilen özel haklara sahip olmalıdırlar.Sanatçı, toplumun yaralarını açık bir şekilde ekrana yansıtabilmeli, haksızlıkları gösterebilmelidir.Birilerini göğe çıkarma amacı ile yapılan sanat başka (!) bir tanımlamaya girmektedir ki sanat ile alakası bulunmamaktadır.
Ahlak ve Duygular kurumların veya devletin kesin hükümler ile belirleyebileceği konular değildir.Anayasa 'nın 2. maddesi şöyledir;
" Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir."
Başkalarının hayatına kesin hükümler koyma, İnsan haklarına saygısızlığın en büyük göstergesidir.Demokrasi ile yönetilen Ülkelerde kişilerin özel hayatları kimsenin tekelinde değildir.
Neşe Tuana
5 yorum:
Tam olarak ne anlatmak istediğinizi anlayamadım , sanat ve sonundaki anayasa bağlamını çözemedim üstelik "T.C.Anayasa mahkemesinin 2. maddesi" diye bir kullanım olamaz Anayasanın 2 maddesi olur , mahkemenin maddesi olmaz...
Humaniart; evet, aradaki bazı yazıları daha sonra sildiğim için yanlış bir kullanım olmuş.
Anımsamak istediğim özel birşey için yazmıştım.
Sanat ne bir oyundur ne bir eğlence.O ancak ruhun dışarıya vurarak kendini gösterme ihtiyacıdır.E.G.BENITE
Sonunda ben de bir şey anlamadım doğrusu! Okuyucu baskısı yaratalım :) (düzeltmeyecek misin?)
ruhum; Ne güzel bir söz.teşekkür ederim.
UzmanRaporu; sanatçılar üzerindeki baskıyı kanunlarla anlatmak istedim=)
Yorum Gönderme